Son günlerde, ABD Merkez Bankası'nın Eylül ayında faiz indirimine gidip gitmeyeceği konusunda tartışmalar giderek yoğunlaşıyor. Bir ekonomi gözlemcisi olarak, bu konu hakkında bazı kişisel görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Tarihsel olarak, Federal Rezerv bağımsızlığı ile tanınmıştır, ancak mevcut ekonomik durum bu geleneği test etmektedir. Küresel ana ekonomiler genel olarak faiz indirme stratejileri benimserken, dolar ile euro arasında belirgin bir faiz farkı oluşmuştur, bu da Federal Rezerv üzerinde kesinlikle bir baskı yaratmaktadır.
Piyasa açısından bakıldığında, enflasyon oranı kontrol edilebilir bir aralıkta kaldığı sürece, makul bir reel faiz oranının sürdürülmesi norm haline gelmiş gibi görünüyor. Ancak, özellikle mali teşvikler ve ticaret politikalarının ekonomik etkilerini göz ardı edemeyiz.
Şu anda, ABD birçok büyük ekonomi ile ön anlaşmalar imzaladı ve bu, belirli bir ölçüde arz baskısını hafifletmiştir. Aynı zamanda, Çin ile geçici ticaret anlaşması da devam etmektedir. Bu faktörler, potansiyel bir faiz indirim kararı için elverişli koşullar yaratmaktadır.
Piyasa beklentileri faiz indirimine yönelmeye başladı ve politika ortamı da buna olanak tanıyor. Önümüzdeki birkaç ayda ekonomik veriler beklentilere uygun ya da daha iyi gelirse, Fed'in harekete geçmesini görebiliriz.
Aslında, Temmuz ayı tüketici fiyat endeksi (CPI) verileri açıklandıktan sonra, Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimine yönelik beklentiler neredeyse şekillendi. En son açıklanan üretici fiyat endeksi (PPI) verileri ise beklentilerin üzerinde geldi ve bu, faiz indirim olasılığını daha da artırdı.
Ancak nihai karar, çok sayıda faktörün dengelenmesine bağlı kalacaktır. Fed, ekonomik istikrar, enflasyon kontrolü ve politika bağımsızlığı arasında bir denge bulmak zorundadır. Sonuç ne olursa olsun, bu, Fed'in karar verme yeteneği ve ekonomik sezgisi için önemli bir sınav anı olacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
16 Likes
Reward
16
6
Repost
Share
Comment
0/400
MoneyBurnerSociety
· 18h ago
Faiz indirimini mi araştırıyorsunuz? Geçen sefer faiz artışına bağlı Tasfiye Ol olmanın PTSD'si hâlâ devam ediyor.
Son günlerde, ABD Merkez Bankası'nın Eylül ayında faiz indirimine gidip gitmeyeceği konusunda tartışmalar giderek yoğunlaşıyor. Bir ekonomi gözlemcisi olarak, bu konu hakkında bazı kişisel görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Tarihsel olarak, Federal Rezerv bağımsızlığı ile tanınmıştır, ancak mevcut ekonomik durum bu geleneği test etmektedir. Küresel ana ekonomiler genel olarak faiz indirme stratejileri benimserken, dolar ile euro arasında belirgin bir faiz farkı oluşmuştur, bu da Federal Rezerv üzerinde kesinlikle bir baskı yaratmaktadır.
Piyasa açısından bakıldığında, enflasyon oranı kontrol edilebilir bir aralıkta kaldığı sürece, makul bir reel faiz oranının sürdürülmesi norm haline gelmiş gibi görünüyor. Ancak, özellikle mali teşvikler ve ticaret politikalarının ekonomik etkilerini göz ardı edemeyiz.
Şu anda, ABD birçok büyük ekonomi ile ön anlaşmalar imzaladı ve bu, belirli bir ölçüde arz baskısını hafifletmiştir. Aynı zamanda, Çin ile geçici ticaret anlaşması da devam etmektedir. Bu faktörler, potansiyel bir faiz indirim kararı için elverişli koşullar yaratmaktadır.
Piyasa beklentileri faiz indirimine yönelmeye başladı ve politika ortamı da buna olanak tanıyor. Önümüzdeki birkaç ayda ekonomik veriler beklentilere uygun ya da daha iyi gelirse, Fed'in harekete geçmesini görebiliriz.
Aslında, Temmuz ayı tüketici fiyat endeksi (CPI) verileri açıklandıktan sonra, Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimine yönelik beklentiler neredeyse şekillendi. En son açıklanan üretici fiyat endeksi (PPI) verileri ise beklentilerin üzerinde geldi ve bu, faiz indirim olasılığını daha da artırdı.
Ancak nihai karar, çok sayıda faktörün dengelenmesine bağlı kalacaktır. Fed, ekonomik istikrar, enflasyon kontrolü ve politika bağımsızlığı arasında bir denge bulmak zorundadır. Sonuç ne olursa olsun, bu, Fed'in karar verme yeteneği ve ekonomik sezgisi için önemli bir sınav anı olacaktır.