Amerika Mali Politikası ve Japon Bankacılık Krizi: Küresel Finansal Pazarın Yeni Zorlukları
Küresel ekonomik dalgalanma ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar çerçevesinde, Japon bankacılık sistemi benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Fed'in faiz artırma döngüsü ve Amerika'nın mali ve para politikaları küresel piyasalar üzerinde derin etkiler yarattı ve Japon bankacılık sektörü bunların ilk hedefi oldu.
Son günlerde, Japonya'nın beşinci büyük bankası, büyük çoğunluğu ABD Hazine tahvilleri olan 63 milyar dolar değerindeki yabancı tahvilleri satacağını açıkladı. Bu karar, ABD ve Avrupa faiz oranlarındaki artışın tahvil fiyatlarını düşürmesi sonucunda, bankanın geçmişte yüksek fiyatla satın aldığı yabancı tahvillerin değerinin önemli ölçüde düşmesi ve defter kaybının sürekli artmasıyla alındı.
Aslında, Japon ticari bankalarının sahip olduğu yabancı tahvillerin toplamı 850 milyar dolara kadar çıkmaktadır ve bunun yaklaşık 450 milyar doları Amerikan tahvilleridir. Bu bankaların karşılaştığı sıkıntı, ABD ve Japonya arasındaki faiz farkının genişlemesiyle, dolar riskini hedge etmenin maliyetinin Amerikan tahvillerinin sunduğu daha yüksek getiri oranını aştığıdır.
Özellikle, Japonya Merkez Bankası genellikle üç aylık vadeli piyasada dolar satarak yen alır, böylece döviz riskini hedge eder. Ancak, dolar-yen faiz farkı genişledikçe, vadeli işlem noktaları negatif hale gelir ve döviz hedgingi sonrası Amerikan tahvillerinin getirisi, doğrudan yen cinsinden satın alınan Japon tahvillerinden daha düşük olur.
Bu durumda, Japonya Merkez Bankası'nın ABD Hazine tahvillerini satmayı düşünmesi gerekecek. Ancak bu, ABD Hazine tahvili getirisinin fırlamasına ve ABD hükümetinin finansman maliyetinin önemli ölçüde artmasına neden olabilir. Bu durumu önlemek için, ABD Hazine Bakanı Japonya Merkez Bankası'nın bu tahvilleri satın almasını ve Federal Rezerv'in oluşturduğu Yabancı ve Uluslararası Para Otoriteleri (FIMA) geri alım mekanizmasını kullanmasını isteyebilir.
FIMA geri alım mekanizması, merkez bankası üyelerinin ABD Hazine tahvillerini teminat göstererek gece boyunca yeni basılmış dolar almalarına olanak tanır. Bu mekanizmanın kullanımı, küresel para piyasalarındaki dolar likiditesini artıracak ve bu durum Bitcoin ve kripto para piyasaları üzerinde olumlu bir etki yaratabilir.
Mevcut koşullar altında, yatırımcıların yatırım stratejilerini yeniden gözden geçirmeleri gerekebilir. Bazı analistler, bu belirsiz ortamda kripto pazarının yeni yatırım fırsatları sunabileceğini önermektedir. Ancak, yatırımcıların dikkatli davranmaları ve piyasa risklerini tam olarak dikkate almaları gerekmektedir.
Genel olarak, Japon bankacılık sektörünün karşılaştığı zorluklar ve Amerikan hükümetinin bu duruma karşı alabileceği önlemler, küresel finans piyasaları üzerinde derin bir etki yaratacaktır. Yatırımcıların bu gelişmeleri yakından takip etmeleri ve buna göre yatırım stratejilerini ayarlamaları gerekmektedir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
9 Likes
Reward
9
6
Share
Comment
0/400
BTCBeliefStation
· 12h ago
Yine para basımında büyük bir piyasa hareketi beklemek zorundayız.
View OriginalReply0
fork_in_the_road
· 12h ago
Amerikan tahvilleri yeni enayiler
View OriginalReply0
GateUser-cff9c776
· 12h ago
Schrödinger'in nicel gevşemesi Kim Japonların eğlence yapamayacağını söyledi
Japonya Bankacılık Krizi ve ABD Mali Politikası: Küresel Finansal Pazarın Yeni Düzeni
Amerika Mali Politikası ve Japon Bankacılık Krizi: Küresel Finansal Pazarın Yeni Zorlukları
Küresel ekonomik dalgalanma ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar çerçevesinde, Japon bankacılık sistemi benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Fed'in faiz artırma döngüsü ve Amerika'nın mali ve para politikaları küresel piyasalar üzerinde derin etkiler yarattı ve Japon bankacılık sektörü bunların ilk hedefi oldu.
Son günlerde, Japonya'nın beşinci büyük bankası, büyük çoğunluğu ABD Hazine tahvilleri olan 63 milyar dolar değerindeki yabancı tahvilleri satacağını açıkladı. Bu karar, ABD ve Avrupa faiz oranlarındaki artışın tahvil fiyatlarını düşürmesi sonucunda, bankanın geçmişte yüksek fiyatla satın aldığı yabancı tahvillerin değerinin önemli ölçüde düşmesi ve defter kaybının sürekli artmasıyla alındı.
Aslında, Japon ticari bankalarının sahip olduğu yabancı tahvillerin toplamı 850 milyar dolara kadar çıkmaktadır ve bunun yaklaşık 450 milyar doları Amerikan tahvilleridir. Bu bankaların karşılaştığı sıkıntı, ABD ve Japonya arasındaki faiz farkının genişlemesiyle, dolar riskini hedge etmenin maliyetinin Amerikan tahvillerinin sunduğu daha yüksek getiri oranını aştığıdır.
Özellikle, Japonya Merkez Bankası genellikle üç aylık vadeli piyasada dolar satarak yen alır, böylece döviz riskini hedge eder. Ancak, dolar-yen faiz farkı genişledikçe, vadeli işlem noktaları negatif hale gelir ve döviz hedgingi sonrası Amerikan tahvillerinin getirisi, doğrudan yen cinsinden satın alınan Japon tahvillerinden daha düşük olur.
Bu durumda, Japonya Merkez Bankası'nın ABD Hazine tahvillerini satmayı düşünmesi gerekecek. Ancak bu, ABD Hazine tahvili getirisinin fırlamasına ve ABD hükümetinin finansman maliyetinin önemli ölçüde artmasına neden olabilir. Bu durumu önlemek için, ABD Hazine Bakanı Japonya Merkez Bankası'nın bu tahvilleri satın almasını ve Federal Rezerv'in oluşturduğu Yabancı ve Uluslararası Para Otoriteleri (FIMA) geri alım mekanizmasını kullanmasını isteyebilir.
FIMA geri alım mekanizması, merkez bankası üyelerinin ABD Hazine tahvillerini teminat göstererek gece boyunca yeni basılmış dolar almalarına olanak tanır. Bu mekanizmanın kullanımı, küresel para piyasalarındaki dolar likiditesini artıracak ve bu durum Bitcoin ve kripto para piyasaları üzerinde olumlu bir etki yaratabilir.
Mevcut koşullar altında, yatırımcıların yatırım stratejilerini yeniden gözden geçirmeleri gerekebilir. Bazı analistler, bu belirsiz ortamda kripto pazarının yeni yatırım fırsatları sunabileceğini önermektedir. Ancak, yatırımcıların dikkatli davranmaları ve piyasa risklerini tam olarak dikkate almaları gerekmektedir.
Genel olarak, Japon bankacılık sektörünün karşılaştığı zorluklar ve Amerikan hükümetinin bu duruma karşı alabileceği önlemler, küresel finans piyasaları üzerinde derin bir etki yaratacaktır. Yatırımcıların bu gelişmeleri yakından takip etmeleri ve buna göre yatırım stratejilerini ayarlamaları gerekmektedir.