Eski ve Yeni Sermayenin Çatışması: Trump'ın Seçimleri Sonrası Teknoloji ve Siyaset Mücadelesi
Trump'ın yeniden başkan seçilmesinin ardından, kripto para, Web3 ve gerçek siyasi ilişkiler yeni bir aşamaya girdi. Bazı kamuya açık önemli atamaların yanı sıra, daha az dikkat çeken ama yine de belirleyici etkiye sahip olan bazı isimler de dikkate değer, bunlar arasında Peter Thiel de bulunuyor.
Peter Thiel sadece tanınmış bir yatırımcı ve teknoloji girişimcisi değil, aynı zamanda siyasi alanda derin bir etkiye sahip bir figürdür. Eğer bir teknoloji girişimcisinin bu "Trump anlaşması"nın ön plandaki başrolü olduğu söylenirse, Peter Thiel daha çok arka plandaki stratejist gibidir. Onun etkisi, önümüzdeki yıllarda hatta daha uzun bir süre boyunca, teknoloji sermayesinin Amerika'da ve hatta küresel siyasetteki söylem gücü ve karar alma katılımını derinden etkileyecektir.
J.D. Vance: Hukuk Fakültesi öğrencisinden Başkan Yardımcısı adayı
2011 yılında, Peter Thiel Yale Hukuk Fakültesi'nde yaptığı bir konuşmada, toplumun geleneksel kariyer yollarına körü körüne bağlılığını eleştirdi ve teknolojik yeniliklerin yüzeysel refah peşinde koşmak yerine gerçek sorunları çözmesi gerektiğini vurguladı. Bu sözler, o sırada orada bulunan öğrenci J.D. Vance'i derinden etkiledi ve kariyer planlamasını yeniden düşünmesine yol açtı.
Peter Thiel'in etkisiyle, J.D. Vance geleneksel hukuk kariyerini bıraktı ve bir risk sermayesi şirketine katılarak risk sermayesi alanına girdi. Bu süreçte, J.D. Vance Ohio'daki işçi sınıfı ailesinde büyüme deneyimlerini detaylandıran "Kırsal İnsanların Tragedyası" adlı bir anı kitabı yazdı. Kitap 2016'da yayımlandıktan sonra hızla en çok satanlar listesine girdi ve Trump destekçilerinin zihniyetini ortaya koyduğu düşünüldü.
İlginçtir ki, günümüz Trump'ın yardımcısı olan J.D. Vance, başlangıçta Trump'a eleştirel bir tutum sergiliyordu. Ancak Peter Thiel'in aracılığıyla J.D. Vance, Trump ile bağlantı kurmaya başladı. Peter Thiel sadece iki kişinin bir araya gelmesini sağlamakla kalmadı, aynı zamanda J.D. Vance'in siyasi kariyerine önemli destek sağladı; J.D. Vance'in desteklediği siyasi eylem komitesine büyük miktarda bağışta bulundu.
Peter Thiel'in desteğiyle, J.D. Vance 2022'de Ohio Senatörü olarak başarıyla seçildi ve 2024'te Trump'ın başkan yardımcılığı adaylığı için partneri oldu. Bu, Peter Thiel'in J.D. Vance'in siyasi kariyerini şekillendirmedeki kritik rolünü yansıtırken, aynı zamanda Silikon Vadisi'ndeki bazı muhafazakâr güçlerin Amerikan siyaseti üzerindeki etkisini de göstermektedir.
Sermaye Gücü Yeniden Dağıtımı: Yeni ve Geleneksel Güçlerin Mücadelesi
Bu yılki Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimleri, kapitalizmin içindeki bir güç yeniden yapılanmasının başlangıcını andırıyor. Silikon Vadisi'ndeki teknoloji yeni zenginleriyle temsil edilen yeni güç, Wall Street'i temsil eden geleneksel güce meydan okuyarak daha büyük bir söylem ve kazanç dağıtım hakkı için mücadele ediyor.
Silicon Vadisi'nin yeni zenginlerinin yükselişi tesadüf değil. Son on yılda, yapay zeka ve kripto para birimleri gibi yeni ortaya çıkan alanlar ekonomik büyümenin motoru haline geldi. Bu yeni endüstriler verimlilik, yenilikçilik ve merkezsizliği vurgulamakta, "daha az düzenleme" çağrısı ortak bir talep haline gelmiştir. Web3'ten AI'a, "merkezsizleşme" ve "özgürleşme" artık onların temel anlatısı olmuştur; bu vizyon basit ama çekici: daha yüksek teknik verimlilik, daha fazla sermaye akışı ve hatta zenginlik yaratma kurallarını yeniden tanımlamak.
Ancak, bu serbestleşme ve düzenleme kaldırma yolu, teknoloji devleri ve sermaye devlerinin avantajlı konumlarını daha da pekiştirecektir. Yeni teknolojiler, zenginliği daha verimli bir şekilde toplayacak, zengin-fakir uçurumunu hızlandırırken, aynı zamanda geleneksel sanayi işçileri gibi Trump'ın temel destekçilerinin çıkarlarını daha da marjinalleştirecektir. Bu içsel çelişki, gelecekte Amerikan toplumunun parçalanmasının derin动力ları haline gelebilir.
Geleceğin Anahtar Kararı: Eski ve Yeni Güçlerin Dengesi
Uzun vadede, önümüzdeki birkaç yıl veya daha uzun bir süre içinde, ABD'nin siyasi ve ekonomik sisteminin yeni güçlerle geleneksel güçler arasında bir denge bulup bulamayacağı, bu güç mücadelesinin nihai yönünü doğrudan belirleyecektir.
Geleneksel güçler için, yeni teknolojilerin getirdiği sosyal değişimlere daha esnek bir şekilde uyum sağlamaları gerekirken, aynı zamanda kendi kural koyma konusundaki merkezi konumlarını da savunmaları gerekmektedir. Yeni güçler için ise, daha geniş bir toplumu teknoloji genişlemesinin getirdiği servet yeniden dağıtımının bedelini kabul etmeye ikna etmeleri gerekmektedir.
Bu mücadelenin sonucu sadece Amerika'nın siyasi ve ekonomik yapısını etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda küresel kapitalizmin geleceği üzerinde derin bir etki yaratacaktır. Bu belki de küresel kapitalizmin dönüşümünün bir yansımasıdır. Kısacası, daha küreselleşmiş ve teknoloji odaklı bir yeni çağ yaklaşmakta ve bunun anahtarı, güç, kaynak ve kuralların dağıtım modelini nasıl yeniden tanımlayacağımızdır.
Kriptopara ve yapay zeka şüphesiz ki ana savaş alanlarından biri olacak. Tüm kriptopara alanı, hem sözde merkeziyetsiz finansın hem de sermaye serbestleşmesinin sembolü olduğu gibi, Silikon Vadisi teknoloji sermayesinin geleneksel finansı geri püskürtmesi ve kuralları yeniden şekillendirmesi için anahtar bir araçtır.
Gelecek fırsatlarla dolu, ister yapay zeka, ister kripto para, isterse diğer yeni alanlar olsun, bunların temel anlatısı hâlâ çekici: özgürlük, verimlilik, yenilik. Bu süreç, tarafların çıkar çatışmaları içinde bir uzlaşma noktası bulup bulamayacaklarını da test edecek.
"Trump Ticareti"nden Peter Thiel'in perde arkasındaki düzenlemelerine kadar, gördüğümüz sadece bir seçim değil, gelecekteki kurallar için bir mücadele. Bu, kaynaklar, güç ve kurallar üzerine derin bir çatışma olacağı kesin.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
6
Share
Comment
0/400
ImpermanentPhilosopher
· 07-16 13:05
Yine kart oyununda büyük bir yenilenme zamanı geldi, güç oyunları fark etmez.
View OriginalReply0
ContractTester
· 07-16 00:47
Aman Tanrım, güç kalıcı bir yasadır.
View OriginalReply0
ClassicDumpster
· 07-16 00:47
pro enfin sahneye mi çıkacak?
View OriginalReply0
fren_with_benefits
· 07-16 00:40
Geleneksel sermaye web3'ün ne olduğunu anlamıyor.
View OriginalReply0
BearMarketLightning
· 07-16 00:27
shitcoin bir numara geri döndü
View OriginalReply0
ThreeHornBlasts
· 07-16 00:25
Bu durum oldukça heyecan verici... Patron yükselmeye hazırlanıyor.
Web3 ve Wall Street Savaşı: Trump'ın Seçimi Kazanmasının Ardındaki Teknoloji Sermaye Mücadelesi
Eski ve Yeni Sermayenin Çatışması: Trump'ın Seçimleri Sonrası Teknoloji ve Siyaset Mücadelesi
Trump'ın yeniden başkan seçilmesinin ardından, kripto para, Web3 ve gerçek siyasi ilişkiler yeni bir aşamaya girdi. Bazı kamuya açık önemli atamaların yanı sıra, daha az dikkat çeken ama yine de belirleyici etkiye sahip olan bazı isimler de dikkate değer, bunlar arasında Peter Thiel de bulunuyor.
Peter Thiel sadece tanınmış bir yatırımcı ve teknoloji girişimcisi değil, aynı zamanda siyasi alanda derin bir etkiye sahip bir figürdür. Eğer bir teknoloji girişimcisinin bu "Trump anlaşması"nın ön plandaki başrolü olduğu söylenirse, Peter Thiel daha çok arka plandaki stratejist gibidir. Onun etkisi, önümüzdeki yıllarda hatta daha uzun bir süre boyunca, teknoloji sermayesinin Amerika'da ve hatta küresel siyasetteki söylem gücü ve karar alma katılımını derinden etkileyecektir.
J.D. Vance: Hukuk Fakültesi öğrencisinden Başkan Yardımcısı adayı
2011 yılında, Peter Thiel Yale Hukuk Fakültesi'nde yaptığı bir konuşmada, toplumun geleneksel kariyer yollarına körü körüne bağlılığını eleştirdi ve teknolojik yeniliklerin yüzeysel refah peşinde koşmak yerine gerçek sorunları çözmesi gerektiğini vurguladı. Bu sözler, o sırada orada bulunan öğrenci J.D. Vance'i derinden etkiledi ve kariyer planlamasını yeniden düşünmesine yol açtı.
Peter Thiel'in etkisiyle, J.D. Vance geleneksel hukuk kariyerini bıraktı ve bir risk sermayesi şirketine katılarak risk sermayesi alanına girdi. Bu süreçte, J.D. Vance Ohio'daki işçi sınıfı ailesinde büyüme deneyimlerini detaylandıran "Kırsal İnsanların Tragedyası" adlı bir anı kitabı yazdı. Kitap 2016'da yayımlandıktan sonra hızla en çok satanlar listesine girdi ve Trump destekçilerinin zihniyetini ortaya koyduğu düşünüldü.
İlginçtir ki, günümüz Trump'ın yardımcısı olan J.D. Vance, başlangıçta Trump'a eleştirel bir tutum sergiliyordu. Ancak Peter Thiel'in aracılığıyla J.D. Vance, Trump ile bağlantı kurmaya başladı. Peter Thiel sadece iki kişinin bir araya gelmesini sağlamakla kalmadı, aynı zamanda J.D. Vance'in siyasi kariyerine önemli destek sağladı; J.D. Vance'in desteklediği siyasi eylem komitesine büyük miktarda bağışta bulundu.
Peter Thiel'in desteğiyle, J.D. Vance 2022'de Ohio Senatörü olarak başarıyla seçildi ve 2024'te Trump'ın başkan yardımcılığı adaylığı için partneri oldu. Bu, Peter Thiel'in J.D. Vance'in siyasi kariyerini şekillendirmedeki kritik rolünü yansıtırken, aynı zamanda Silikon Vadisi'ndeki bazı muhafazakâr güçlerin Amerikan siyaseti üzerindeki etkisini de göstermektedir.
Sermaye Gücü Yeniden Dağıtımı: Yeni ve Geleneksel Güçlerin Mücadelesi
Bu yılki Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimleri, kapitalizmin içindeki bir güç yeniden yapılanmasının başlangıcını andırıyor. Silikon Vadisi'ndeki teknoloji yeni zenginleriyle temsil edilen yeni güç, Wall Street'i temsil eden geleneksel güce meydan okuyarak daha büyük bir söylem ve kazanç dağıtım hakkı için mücadele ediyor.
Silicon Vadisi'nin yeni zenginlerinin yükselişi tesadüf değil. Son on yılda, yapay zeka ve kripto para birimleri gibi yeni ortaya çıkan alanlar ekonomik büyümenin motoru haline geldi. Bu yeni endüstriler verimlilik, yenilikçilik ve merkezsizliği vurgulamakta, "daha az düzenleme" çağrısı ortak bir talep haline gelmiştir. Web3'ten AI'a, "merkezsizleşme" ve "özgürleşme" artık onların temel anlatısı olmuştur; bu vizyon basit ama çekici: daha yüksek teknik verimlilik, daha fazla sermaye akışı ve hatta zenginlik yaratma kurallarını yeniden tanımlamak.
Ancak, bu serbestleşme ve düzenleme kaldırma yolu, teknoloji devleri ve sermaye devlerinin avantajlı konumlarını daha da pekiştirecektir. Yeni teknolojiler, zenginliği daha verimli bir şekilde toplayacak, zengin-fakir uçurumunu hızlandırırken, aynı zamanda geleneksel sanayi işçileri gibi Trump'ın temel destekçilerinin çıkarlarını daha da marjinalleştirecektir. Bu içsel çelişki, gelecekte Amerikan toplumunun parçalanmasının derin动力ları haline gelebilir.
Geleceğin Anahtar Kararı: Eski ve Yeni Güçlerin Dengesi
Uzun vadede, önümüzdeki birkaç yıl veya daha uzun bir süre içinde, ABD'nin siyasi ve ekonomik sisteminin yeni güçlerle geleneksel güçler arasında bir denge bulup bulamayacağı, bu güç mücadelesinin nihai yönünü doğrudan belirleyecektir.
Geleneksel güçler için, yeni teknolojilerin getirdiği sosyal değişimlere daha esnek bir şekilde uyum sağlamaları gerekirken, aynı zamanda kendi kural koyma konusundaki merkezi konumlarını da savunmaları gerekmektedir. Yeni güçler için ise, daha geniş bir toplumu teknoloji genişlemesinin getirdiği servet yeniden dağıtımının bedelini kabul etmeye ikna etmeleri gerekmektedir.
Bu mücadelenin sonucu sadece Amerika'nın siyasi ve ekonomik yapısını etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda küresel kapitalizmin geleceği üzerinde derin bir etki yaratacaktır. Bu belki de küresel kapitalizmin dönüşümünün bir yansımasıdır. Kısacası, daha küreselleşmiş ve teknoloji odaklı bir yeni çağ yaklaşmakta ve bunun anahtarı, güç, kaynak ve kuralların dağıtım modelini nasıl yeniden tanımlayacağımızdır.
Kriptopara ve yapay zeka şüphesiz ki ana savaş alanlarından biri olacak. Tüm kriptopara alanı, hem sözde merkeziyetsiz finansın hem de sermaye serbestleşmesinin sembolü olduğu gibi, Silikon Vadisi teknoloji sermayesinin geleneksel finansı geri püskürtmesi ve kuralları yeniden şekillendirmesi için anahtar bir araçtır.
Gelecek fırsatlarla dolu, ister yapay zeka, ister kripto para, isterse diğer yeni alanlar olsun, bunların temel anlatısı hâlâ çekici: özgürlük, verimlilik, yenilik. Bu süreç, tarafların çıkar çatışmaları içinde bir uzlaşma noktası bulup bulamayacaklarını da test edecek.
"Trump Ticareti"nden Peter Thiel'in perde arkasındaki düzenlemelerine kadar, gördüğümüz sadece bir seçim değil, gelecekteki kurallar için bir mücadele. Bu, kaynaklar, güç ve kurallar üzerine derin bir çatışma olacağı kesin.