Hareketli Dönemlerde Varlıkları Nasıl Koruyabilirsiniz

Belirsiz dönemlerde, zenginliği korumak birçok insanın ilgilendiği bir konu haline geldi. Aşağıda bazı tarihsel deneyimler ve öneriler bulunmaktadır; belki bize bazı ipuçları verebilir:

1. Coğrafi konum son derece önemlidir

Doğru bir coğrafi konum seçmek hayati önem taşıyabilir. Tarihte, aynı ailenin farklı sığınaklar seçerek tamamen farklı kaderlerle karşılaştığı birçok örnek bulunmaktadır. Örneğin, II. Dünya Savaşı sırasında bir Yahudi ailesi Fransa ve Portekiz'e kaçtı, ilki talihsizlikle karşılaşırken, ikincisi hayatta kalmayı başardı. 1943'te bazı Nazi unsurları, fonları Güney Amerika'ya, Avrupa-Asya kıtası ya da Amerika Birleşik Devletleri yerine aktarmaya başlamıştı. 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte, birçok sıradan vatandaş tüm varlıkları ülkede olduğu için bir gecede her şeyini kaybetti.

2. Bağımsız bir değerlendirme yapın, durumu analiz edin.

Zor bir durumda bile, kendi yargınızı vermeye çalışmalısınız. Örneğin, Japonya'nın Nomura Securities şirketi, II. Dünya Savaşı sırasında ince gözlemler yaparak Japonya'nın sonunda yenilgiye uğrayabileceğini fark etti. Resmî medya yalnızca olumlu haberleri yayınlarken, önemli deniz muharebelerine katılan subayların geri dönemediğini fark ederek durumun kötüleşeceğini öngördüler. Nomura ailesi hemen hisse senetlerini yavaş yavaş satmaya başladı ve savaş sonrası yeniden inşaya hazırlık olarak arazi ve gayrimenkul yatırımlarına yöneldi. Bu karar, Nomura Securities'in savaş sonrası hızlı bir şekilde gelişmesinin temelini attı.

Buna karşılık, 1930'larda birçok Alman Yahudi zengini devlete fazla güveniyor, fırtınanın kısa sürede geçeceğini düşünüyorlardı. Ancak 1938'de "Kristal Gece" olayı gerçekleştiğinde, birçok kişi ayrılmaları gerektiğini fark etti ama iş işten geçmişti. Bu, "şu anda gitmem gerekmiyor" diye düşündüğümüzde, aslında hala bir seçeneğimiz olabileceğini hatırlatıyor.

3. Tüm varlıkları bir arada toplamaktan kaçının

Tarih boyunca aşırı merkezi yatırım nedeniyle ağır darbe alan birçok örnek bulunmaktadır. Churchill gibi politikacılar bile, 1937'de ABD boğa piyasasına kapılarak hızla kayıp yaşadı. Almanya'daki Yahudi zenginler, varlıklarının büyük kısmı kendi ülkelerinde olduğu için sonunda çıkış yolu bulamadılar. Modern toplum daha hızlı değişiyor, işletmelerin ortalama ömrü sürekli kısalıyor, bu da çeşitlendirilmiş yatırımın önemini daha da vurguluyor.

4. "Varlık Yönetimi Riski"ne Dikkat Edin

Önemli değişim dönemlerinde, mevcut mülkiyet belgeleri geçersiz hale gelebilir. Banka mevduatları, değerli metaller, gayrimenkuller aslında bir tür "emanet" biçimidir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Polonyalı aristokratların malikaneleri Almanlar tarafından alındı ve savaş sonrasında iktidar değişikliği nedeniyle geri alınamadı. Son yıllarda, bazı ülkelerde zenginlerin yurtdışındaki varlıkları donduruldu, özellikle gayrimenkulün transferi oldukça zorlaştı. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Amerika da Japonların Amerika'daki varlıklarını dondurmuştu; birçok Japon-Amerikalının mülkü düşük fiyatlarla satıldı veya doğrudan alındı. 1945 yılında, Yugoslavya hatta ülkedeki tüm Almanların vatandaşlık ve mülkiyet haklarını elinden aldı.

5. Kıymetli Metal Rezervleri Üzerine Düşünceler

İkinci Dünya Savaşı sırasında, Fransa'daki banka kasalarında saklanan altınlar Alman ordusu tarafından alındı, oysa gizli yerlerde gömülü olan altınlar korunabildi. İlginç bir şekilde, bazı aileler servetlerinin bir kısmını altın sikkeler şeklinde saklamayı tercih etti, külçe altın yerine. Bunun nedeni, altın sikkelerin çalkantılı dönemlerde küçük ödemeler yapmak için daha uygun olması ve acil durumlarda çeşitli engelleri aşmaya yardımcı olmasıdır.

1939'da, birçok Fransız aile varlıklarının %20'sini altın külçesine dönüştürdü, ya İsviçre'ye yatırdı ya da kendi şatolarının arka bahçesine gömdü. Ancak o dönemde, altın bir değer saklama aracı olarak birçok zorlukla karşı karşıyaydı: alıcılar veya kara piyasa tüccarları bulmak tehlikeli olabiliyordu; işlem fiyatları genellikle büyük indirimlerle gerçekleşiyordu; altını saklamak da bir sorun haline geliyordu çünkü banka kasalarındaki içerik işgal otoritelerine bildirilmek zorundaydı. Genel olarak, II. Dünya Savaşı'nın deneyimleri, değerli eşyaları kendi ülkenizdeki bankaların kasalarında kilitlememeniz gerektiğini göstermektedir.

6. Sonuç

İnsanlık tarihine baktığımızda, barış ve refah dönemlerinin aslında azınlıkta olduğunu görüyoruz. Yaklaşık 3500 yıllık kaydedilmiş tarihte, dünya genelinde savaşsız geçen dönem 300 yıldan daha azdır. Bu nedenle, öneriyoruz:

• Tüm varlıkları tek bir yerde toplamaktan kaçının, varlık türleri, coğrafi konumlar ve saklama yöntemleri açısından çeşitliliği sağlamaya çalışın.
• Dikkatli ol, önlem al. Şansına güvenme, çünkü herkes çıkmak istediğinde belki de çok geç olacak.