İntikam amaçlı uykusuzluk aslında bir duygusal telafi davranışıdır ve bir tür kendini koruma mekanizmasıdır. Çünkü gündüzünüz iş veya öğrenimle ilgilidir, yalnızca kendinize ait değildir; zaman ve duygular öyle baskılanır ki nefes almak zorlaşır. Sonunda akşam olduğunda, gündüzün sahte mutluluğunu bir kenara bırakıp kendinize ait olan zaman diliminde bastırılmış duyguları yavaş yavaş sindirirsiniz. Ancak ertesi günü beklemeye dair hiçbir umut taşımadığınız için, hatta onun gelmesinden korktuğunuz için, yine de sürekli uykusuz kalıp telefona bakarsınız. Uykusuzluğun kötü olduğunu bilseniz de, içten bir şeylerin eksik olduğu hissi ile uyumak istemezsiniz. Aslında bu intikam amaçlı uykusuzluk sizi gerçek anlamda rahatlatmaz, aksine vücudunuzu daha da yorar, duygularınızı daha da düşürür ve kötü bir döngü oluşturur. Uykusuzluk aslında bir alışkanlık sorunu değil, bir duygusal sorundur; duygular tatmin edilmediğinde erken yatmak zorlaşır. Peki, bunu nasıl değiştirebiliriz? Öncelikle duygulara ciddiyetle yaklaşmalısınız; kendi duygularınızı bastırmayın, onları mümkün olduğunca tatmin etmeye çalışın. İyi bir yemek yemek istiyorsanız gidin yiyin; dinlenmek istiyorsanız dinlenin. Duygular bir kez tatmin edildiğinde, içsel olarak baskılanmış ve ağır hissetmezsiniz. Bir insan sadece içsel olarak hafif ve özgür olduğunda, yapılması gereken şeyleri yapacak enerjiye sahip olur; uyku da doğal bir hale gelir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
İntikam amaçlı uykusuzluk aslında bir duygusal telafi davranışıdır ve bir tür kendini koruma mekanizmasıdır. Çünkü gündüzünüz iş veya öğrenimle ilgilidir, yalnızca kendinize ait değildir; zaman ve duygular öyle baskılanır ki nefes almak zorlaşır. Sonunda akşam olduğunda, gündüzün sahte mutluluğunu bir kenara bırakıp kendinize ait olan zaman diliminde bastırılmış duyguları yavaş yavaş sindirirsiniz. Ancak ertesi günü beklemeye dair hiçbir umut taşımadığınız için, hatta onun gelmesinden korktuğunuz için, yine de sürekli uykusuz kalıp telefona bakarsınız. Uykusuzluğun kötü olduğunu bilseniz de, içten bir şeylerin eksik olduğu hissi ile uyumak istemezsiniz. Aslında bu intikam amaçlı uykusuzluk sizi gerçek anlamda rahatlatmaz, aksine vücudunuzu daha da yorar, duygularınızı daha da düşürür ve kötü bir döngü oluşturur. Uykusuzluk aslında bir alışkanlık sorunu değil, bir duygusal sorundur; duygular tatmin edilmediğinde erken yatmak zorlaşır. Peki, bunu nasıl değiştirebiliriz? Öncelikle duygulara ciddiyetle yaklaşmalısınız; kendi duygularınızı bastırmayın, onları mümkün olduğunca tatmin etmeye çalışın. İyi bir yemek yemek istiyorsanız gidin yiyin; dinlenmek istiyorsanız dinlenin. Duygular bir kez tatmin edildiğinde, içsel olarak baskılanmış ve ağır hissetmezsiniz. Bir insan sadece içsel olarak hafif ve özgür olduğunda, yapılması gereken şeyleri yapacak enerjiye sahip olur; uyku da doğal bir hale gelir.